Spor Toto Süper Lig'de 8.haftada oynanan Galatasaray- Ankaragücü karşılaşmasında Galatasaray 4-2'lik skorla mağlup oldu. Sarı kırmızıya boyanmış tribünler isyan etti ve Rijkaard'ı istifaya çağırdı. Peki ya Galatasaray'ın süregelen başarısızlığında yönetimin hiç mi hatası yoktu? Eğer bir takımdan, takım ruhundan söz ediyorsak, burada sorumlu olan üç grup vardır, yönetim, teknik ekip ve oyuncular. Burada başarısızlığının faturasını salt Rijkaard'a kesmek ne kadar doğru olur onu bilemiyorum...Kaldı ki bunu bir propaganda olarak görmemiz de çok zor değil. Futbolcular Rijkaard'ın gitmesini istiyordu ve bunu başardılar. Zaten, Rijkaard ile futbolcuların frekansının pek tutmadığını biliyorduk.
Teknik adamın görevinden ayrılmasına vesile olan maça baktığımızda, maçı kazanmak için ruhunu ortaya koyup elinden gelen herşeyi yapan bir takım görmek şüphesiz çok zor. Futbolcular adeta Rijkaard'ı sabote ediyordu. Sahada, top ayağına düşse, ayağını topa değdirmeyecek birçok futbolcu mevcuttu. İstediklerini alamayan çocuklar gibi kapris yaparcasına sahada konu mankeni olarak yer alan futbolcuları görmek işten değildi. Maçın sonrasında gelişen olaylar ve iç karışıklık sonucunda olan oldu ve Rijkaard'la yollar ayrıldı. Sezon ortasında teknik direktörü değiştirme adımına gitmek de şüphesiz çok riskli bir işti. Adnan Sezgin ile yollarını ayırmak istemeyen yönetim (bilakis Adnan Polat), bu koşulu kabul edecek bir teknik adama başvurmak istedi. Teknik direktörlük için öncelikle Fatih Terim'e gidildi, Terim prensip gereği takımın başında bir hoca varken, böyle bir görüşme yapamayacağını söyledi. Rijkaard'la yolların ayrılmasının ardından durum Terim için değişmedi ve teklifi kabul etmedi. Diğer alternatif olarak eski Galatasaraylı futbolcu ve teknik direktör Hagi'yle anlaşma yapıldı.
Hagi'nin teknik adam olarak göreve başladığı Fenerbahçe- Galatasaray karşılaşmasına baktığımızda, iddia ettiğim durumların desteklendiğini görebiliriz. Zira, bir önceki maçta pasif olan birçok oyuncunun daha aktif olduğunu görmemiz mümkündür. Misal, Elano'nun aslında iyi bir oyuncu olduğunu, ama takım arkadaşları tarafından sabote edilip oynatılmadığını düşünmekteyim. Sahadaki karşılaşmayı tribünden izlediğim birçok maçta, Elano'nun pas istediğini ama özellikle kendisine pas verilmediğine birçok kez şahit oldum. Arda Turan'ın sakatlığı nedeniyle kadroda yer almamasının da Elano'nun daha aktif olarak sahada yer almasında payı çok büyük. Kısacası Hagi'nin uzun yıllar sonrasında ilk görevini aldığı maçta daha aktif bir oyun sergilenmiş olmasında Hagi'nin rolü yadsınamaz olsa da, Rijkaard'ın görevinden ayrılmasının sonucundaki motivasyonun etkisi büyük. Dilerim Hagi bu takıma uğurlu gelir...